12 Kasım 2025

Rektörümüz, MEDEK Ekibiyle Akreditasyon Çalışmalarımızı Değerlendirdi

Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan, Üniversitemiz Meslek Yüksekokullarının yaptığı akreditasyon başvurusu kapsamında Delice, Fatma Şenses Sosyal Bilimler, Keskin, Kırıkkale ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokullarımızı ziyaret ederek değerlendirme çalışmalarında bulunan Mesleki Eğitim Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (MEDEK) ekibi ile çıkış toplantısında bir araya geldi.

Türkiye Yüzyılı Kongre Merkezi Senato Salonu’nda yapılan toplantıya Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Erol Yılmaz ve Prof. Dr. Sedat Aktan, Genel Sekreterimiz Doç. Dr. Şevket Evci, MEDEK Değerlendirme Ekibi takım başkanları Prof. Dr. İbrahim Diler, Prof. Dr. Abdülkadir Cengiz, Prof. Dr. Muhsin Halis, Doç. Dr. Uğur Baloğlu, Doç. Dr. Hicran Kasa ile akademisyen ve öğrenci değerlendiricileri, Üniversitemiz Meslek Yüksekokulları Koordinatörü Prof. Özgür Selvi ve Meslek Yüksekokulu müdürlerimiz katıldı.

Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan, konuşmasına başlarken, Azerbaycan'dan Türkiye'ye dönüş yolculuğunda Gürcistan üzerinde düşen C-130 askeri kargo uçağındaki askerlerimizi anarak “elim kazada şehit olan 20 kahraman askerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize baş sağlığı diliyorum. Ruhları şad olsun.” dedi. 

Kendimizi geliştirmemiz ve güncellememiz için değerlendirme çalışmalarının çok önemli olduğunu belirten Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan, “kalite ve akreditasyon çalışmalarımızla ilgili değerlendirme yapmak üzere Üniversitemize ve şehrimize konuk olan Mesleki Eğitim Değerlendirme ve Akreditasyon Derneğinin kıymetli ekibi ve değerli çalışma arkadaşlarım, hepiniz hoş geldiniz. Değerlendirmeleri, öğrencilerimize belirli zamanlarda yaptığımız sınavlar gibi görüyorum. Umarım dersimize iyi çalışmışızdır. Göreve geldiğim günden bu yana dijital dönüşüm ve akreditasyon, en önemli gündem maddelerimiz arasında yer alıyor. Her iki alanda da belli bir seviyeye geldik. Tabi ki bu süreç burada kalmayacak, bizden sonra da devam edecektir. Bizim için bir sınav olan değerlendirme sürecinin Üniversitemiz adına başarılı bir şekilde gerçekleştiğini ümit ediyorum. Çünkü arkadaşlarımız bu süreçte ve öncesinde yoğun bir şekilde çalıştılar. Meslek yüksekokulları için akreditasyon verilmesinden önce bu çalışmalara başladılar. Elbette bazı eksiklerimiz olabilir. MEDEK ekibinin Meslek Yüksekokullarımızda yaptıkları değerlendirmeler sonucunda bizlere sunacağı raporda artılarımız ve eksilerimiz kapsamlı bir şekilde yer alacaktır. Bugün değerlendirmeye tâbi tutulan hocalarımız, edindikleri tecrübelerle zaman içerisinde değerlendirici konumuna gelerek ülkemizin gelişimine katkı sağlayacaktır. Üniversitemizin tecrübeli uzman bir ekip tarafından değerlendirilerek iyi ve gelişime açık yönlerimizin bizlere iletilmesi, kurumsal gelişimimiz ve paydaş memnuniyetimiz açısından çok kıymetlidir. Değerli katkılarınız ve emekleriniz için çok teşekkür ederim. Üniversitemizden ve şehrimizden umarım güzel anılarla ayrılırsınız.” dedi.

“1502 yılında atalarımızın yaptığı gibi yeni standartlar oluşturmalıyız”

Prof. Dr. Ersan Aslan, standardizasyonun medeniyetimiz tarafından çok iyi bilinen ve uygulanan bir kavram olduğunu ifade ederek, “hem MEDEK hem de diğer yetkili kuruluşların akreditasyon konusunda Türkiye’nin öncülleri olduğunu düşünüyorum. Öncüller deyince de aklıma Sultan II. Beyazıt Han’ın 1502 yılında Bursa’daki ticareti düzenlemek için çıkardığı ve dünyanın ilk kalite standardı olan Kanunname-i İhtisabı-ı Bursa geliyor. Bugün de sizler gibi değerlendirme kuruluşları aracılığıyla ülkemizin akademik kurumlarında bir sistem kuruluyor ve standartlar belirleniyor. Bundan dolayı öncülüz ve öncüllerin işi biraz zordur. MEDEK ve diğer kuruluşların akreditasyon süreçleri zorlu aşamalardan oluşuyor. Örnekler üzerinden anlatacak olursak, 1502 yılında Bursa’daki ticareti düzenlemek için standartlar getirildi ancak zaman geçtikçe endüstri devrimi ve dijital devrim yaşandı. Üretim biçimi ve üretilen ürünler değiştiği gibi ticaretin yapıldığı alanlarda da değişimler yaşandı. Bu alanların hepsinde standartların açıkça belirli olması gerekti. Çünkü zaman ilerledikçe yeni alanlarda gelişmeler yaşandığı gibi bu alanlarda standartların da belirlenmesi gerekiyor. Dünyanın ilk standardı bize ait ancak maalesef Türk Standartları Enstitüsünde (TSE) görev yaptığım yıllardan biliyorum ki, toplam standart içinde özgün standart oranımız çok az. Neden az? Çünkü yeni bir standart oluşturmanız için yeni bir ürün üretmeniz gerekiyor. O ürünün uluslararası alanda dağıtımını yapabilmeniz için bir standart belirlemeniz lazım ama o standardı TSE tek başına yapamıyor. Bunu sektörle birlikte yapması lazım. Özellikle uluslararası standart organizasyon komitelerinde temsil oranımız çok az. Sektör temsilcilerine söylense de katılmıyorlar. Bu konuda çuvaldızı kendimize batırmalıyız. Dolayısıyla bir memlekette özgün standart ne kadar artmışsa, o kadar özgün ürününüz vardır. Aksi takdirde, üretilen bir ürünün uluslararası dolaşımını yapmak için yine uluslararası bir standarda uymak zorunda kalıyorsunuz. Bu sefer de ticaretinize engel teşkil eden hususlar meydana geliyor. Bu nedenle sevgili gençlerimizin ve genç akademisyenlerimizin hassasiyetle üzerinde durmaları gereken şey 1502 yılında atalarımızın yaptığı gibi yeni standartlar oluşturmaktır. Buna da sektörle birlikte gayret etmeliyiz.” şeklinde konuştu.  

“Meslek yüksekokullarımızın öğrencileri ara eleman değil; nitelikli ve aranan elemanlardır”

MEDEK’in değerlendirme çalışmalarına öğrencilerin katılımının çok değerli olduğunu vurgulayan ve toplantıda bulunan değerlendirici öğrencilere takdirlerini ileten Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan, “öğrenciler adına beni mutlu eden bir şey de, bu değerlendirme süreçlerine aktif olarak katılım sağlamaya ve değerlendirici olmaya gösterdikleri ilgidir. Değerlendirici olabilmek için eğitime katılmanız, gayret ve sabır göstermeniz çok kıymetli ancak sizin bir göreviniz daha var. O görev de, öncüller olarak sizler gibi değerlendirici öğrencilerin sayılarının artmasını sağlamak ve bu süreçlere aktif katılıma öğrencileri teşvik etmektir. Değerlendirme sürecimize beş değerlendirici öğrenci olarak katkı sağladınız. Sayınız arttıkça sizdeki bilgiyi daha kıymetli hale getiriyor, üniversitelerimizi de güçlendiriyorsunuz. Yakın Geleceğin Büyük Türkiyesi’nin mimarları siz olacaksınız. Temeli bizler inşa ettik ama o binayı sizler yükselteceksiniz. Meslek yüksekokullarımızdaki öğrencilerimiz ile ilgili bir hususa da dikkat çekmek isterim. Onlar ara eleman değil, nitelikli ve aranan elemanlardır. Üretimin bel kemiğidirler. Meslek yüksekokulunda, meslek lisesinde görev yapmış ve akademik hayatı boyunca sektörle iç içe olan biri olarak bunu söylüyorum. Sektörle bağlantı kurmayan üniversitenin eğitimi yarımdır. Uygulama olmazsa laboratuvar ve sınıftaki eğitim yetersizdir. Bütün akademisyen arkadaşlarımız, öğrencilerini sektörle bir araya getirmeye dikkat ederler. Kalitenin öncülü olarak aramızda bulunan genç arkadaşlarımız, sizler de bu konuda arkadaşlarınızı ve hocalarınızı teşvik edin. Son olarak, ekibiyle birlikte bu işi üstlenen ve güzel bir çalışma ortaya koyan Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık’a da özellikle teşekkür ederim.” dedi. 

Katılımcıların genel değerlendirmesi ile devam eden toplantı, günün anısına fotoğraf çektirilmesi ile sona erdi.